Garibanın birine bir grup eşkıya musallat olmuş. Elindekini, cebindekini zorla almışlar. Bu da yetmemiş, yüzüne, gözüne, karnına vurmaya başlamışlar. Onlar vurdukça o zavallı, “Ah arkam!” diye feryat ediyormuş. Bir ara dövmeye ara verip sormuşlar:
“Yahu biz senin ön tarafına vuruyoruz, sen “ah arkam! diyorsun. Bu ne iş?"
Yüzü gözü kan revan içerisinde kalmış olan o zavallı şöyle demiş:
“Benim kimsem yok. Sizin bu yaptıklarınızın hesabını soracak yakınlarım olsa, siz de bunu bilseniz beni soyabilir miydiniz, beni dövebilir miydiniz? ”
Arka; güçtür, dağdır, korku salmaktır. Etiniz, budunuz, kasınız, aklınızdır.
İnsan hayatında da, parti hayatında da, ülke hayatında da "ARKA" güçtür, dirayettir, gözdağıdır.
Demokrasi'de ARKA, Millet İradesi'dir, sandıktan çıkan oy oranıdır.
Millet iradesi arkanızda güçlü ise sesiniz gür çıkar, masaya yumruğu sert vurursunuz. Arkanız yoksa öksüzler, yetimler, gureba gibi boynunuz bükük kalır.
O yüzdendir ki, güçlü adalet, hukuk yani güçlü devlet, hakim, savcı;
fakirin, kimsesizin gücüdür, anası, babasıdır.
30 yaşındaki kemikli, kaslı, cüsseli bir insan yeterli ve dengeli beslenmez, zararlı alışkanlıklar edinirse 40 yaşında saçlarına bit düşer mi, düşer!
Kazova'sında ki bahçenizi ilaçlamaz, sulamaz, budamaz iseniz fasulyeye, kiraza bit, kurt düşer mi, düşer! Ayrık otu, bahçenizi, tarlanızı elinizden alır.
Devletlerin, siyasi partilerin hayatıda böyledir. 24 saat 365 gün zinde olmak zorundasınız.
Demokraside, sandıktan çıkan güçlü oy sizin dengeli ve yeterli beslenmeniz, gıdanız, kendinizde, bahçenizde kullandığınız ilaçtır.
Ve tarihten kesintisiz ders almalısınız. Tarih tekerrürden ibarettir.
Bırakınız son bin yılı, bu ülke bu millet, 4 çeyrek asırdır batı himayesinde darbeler, isyanlar, sağ-sol çatışmaları, alevi-sünni kavgalarını, terörü gördü, yaşadı.
Son çeyrekte 27 Nisan bildirisini, 17-25 Aralık sürecini, Gezi kalkışmasını, 15 Temmuz hain kalkışmayı gördü.
Bu süreçleri, Ak Parti hükümetleri, sokağa çıkıp ölümü göze alan güçlü millet ve güçlü milli irade desteği ile bertaraf etti. 15 Temmuz'da MHP, BBP desteği de çok önemliydi.
Devletin Arka'sı millettir,
Hülümetlerin Arka'sı millettir.
İktidarın Arka'sı da millettir, milli irade gücüdür.
Gelelim resme.
Resimdeki şahıs TİP Başkanı Erkan Baş.
Taksim meydanına yönelik 1 Mayısla ilgili açıklamasını Gezi Parkı'ndan yapıyor.
Taksim, Gezi Parkı, 1 Mayıs!
Bu üçlü ne anlam ifade ediyor sizce?
Neyin işareti?
Ülkede yeni bir sürecin, yeni tehlikelerin başlangıcı mı?
31 mart seçim sonuçlarıyla bu gelişmelerin bağı nedir?
Yerel seçim sonucuna göre ülkede birileri kıpraşmaya, oynaşmaya, pireleri uçuşmaya başladı değil mi?
Son dönemde milli irade doğru temsil edilseydi, ekonomi güçlü olsaydı, milli gelir adaletli dağıtılsaydı, adalete güven olsaydı 31 mart seçim sonucu böylemi olurdu?
Sonuç böyle olmasaydı, milli ve manevi değer düşmanı farklı pire türleri böyle güçlü sesle Gezi Parkı'nda açıklama yapabilirmiydi?
Demeki neymiş, Her Zaman Her Yerde Adalet ve Ekmeğin Adil Bölüşümü önemliymiş.
Taşradaki mahalle temsilcileri dahil, bazı parti yöneticilerinin vatandaşı, fakiri öncelemeyen haksız uygulamaları, halktan kopuk yaşamaları partiyi katbettiriyor, hükümetin elini zayıflatıyor dolayısı ile devlet bu zararlı ayrık otları ile mücadele etmek zorunda kalıyor.
Mıh, nal, at, komutan, ordu, zafer örneklemesini iyi okumak lazım.
Zayıf düştüğünüzde, darbede, terörde, isyanda olur!
Tıpkı geçmişinde olduğu gibi!
Yeter ki, sendeleme!
Her kademede, herkesin işini adam gibi yapması lazım.
Ne için?
Aziz ve Asil Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için!
Liyakatsiz, halktan kopuk insanlar, yeri gelir devletin bekasını tehdit edebilir, farkında olmadan!
Allah Devletimize zeval vermesin.
Vesselam
