Ak Parti konulu iki köşe yazımı, Pazar sabahı kaleme aldım.

Ak Parti Tokat İl Başkanlığı kongresi sonrasında, sürekli halının altına süpürülen iki konuyu detaylandırdım.

Ben "Reisçiyim" diyenler ve "Bir Tokat Ak Parti Klasiği Eskiler"...

 Reisçiyim diyenler için sosyolojik bir analiz yapmak istiyorum. 

Analizime, tespitime katılırsınız, katılmazsınız. 

Ak Parti geçmişi ve özü itibari ile milli görüş geleneğinden gelen parti. 

Kuruluş aşamasında farklı eğilimler iliştirildi. Yeni bir bünye oluşturuldu.

Milli Görüş geleneğinde, partili seçmen ve yönetim kademesi "Ben Milli Görüşçüyüm, Adil Düzen'den yanayım derdi. 

Yani davaya,  Milli ve Manevi değerlere kıymet atfedilirdi. 

Şahıslar fani, değerler, kurumsal kimlikler kalıcı değil mi?

Elbet böyle. 

Peki öyle ise neden Ak Parti içerisinde son yıllarda "Ben Reisçiyim" kitlesi türedi. 

Bu söylem 2017 yılına kadar yoktu. 

Nereden türedi?

Kimler yumurtladı, kimler oluşturdu bu söylemi?

Bu slogan, Parti içerisinde fitne oluşturma değil mi?

Nihayetinde parti kurumsal bir kimlik ve başında da, partinin mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. 

"Reisçiyim" diyenlerin önemli kısmı bunun yerine neden "Ak Partiliyim" demiyorlar.

Yada şöyle çıkarım yapabilirmiyiz. 

Yarın Cumhurbaşkanlığının görevi bittiğinde bu "Reisçi" tayfa nasıl bir şekil alacak?

Bu işi şuna benzetiyorum.

Bugün ülkücü camiaya bakıyorum. Bu camianın ocağı MHP. Ancak geldiğimiz noktada "Ülkücüyüm" diyenlerin kurduğu belki 5 tane parti var. Tezleri ne peki?

Ülkücünün partisi olmaz!

Ülkücü her partide olabilir. 

Bunun sonucu ne?

Her partiye, her derneğe, her vakfa, her şarta uyumlu olmuş ülkücü profili.

Sonuç, paramparça olmuş, hiziplere yenik düşmüş grupçuklar. 

Sol cenahta da durum farklı değil. 

Batının İslam Alemi üzerinde uyguladığı 200 yıllık politika neydi?

Mezheplere, meşreplere, cemaat ve tarikatlara böl!

Bölebildiğin en küçük parçacıklara da böl!

Sonra küçük lokmalar halinde kolayca yut. 

Biz buna ne diyoruz?

Fitne!

Gelelim tekrar mevzuya yani "Reisçiyim diyenlere"!

Bu isimlendirme Parti içinde büyük bir fitne.

Bu ifadeyi kullanan kişilerin ortak yönlerini yazalım. 

Bu tipler,  dün Ak Partiliyim, Ak Davanın adamıyım derken bugün Reisçiyim ama AK Partili'li değilim diyenler!

Cumhurbaşkanını kabul ediyorum diyip Partiyi eleştiri bombardımanına tutanlar!

Partiye içeriden muhalefet ederek ayrıca halk arasında da eleştirerek  ağacı içeriden kemirenler!

Bunlar dün Parti yönetiminde yer alırken bugün yer alamayınca muhalefet edenler!

Bunlar, dün Parti üzerinden rant devşirirken bugün devşiremeyenler!

Bunlar, partiye hem muhalefet edip hemde ileride tekrar rant sağlayabilirim beklentisi yada elimdekinden de olabilirim endişesi ile korkudan "Reisçiyim" diyenler!

Bunlar siyasette ve bürokraside etkin görevde iken Ak Partiliyim deyip, görevden alınınca "Reisçiyim" diyen bukalemunlar!

Bunlar, bulunmaz tek hint kumaşı kendileriymiş gibi görev verilmeyince Partiyi satanlar yada satmak üzere olanlar!

Bunlar, 80 yaşına kadar ben görev yapayım, yapamıyorsamda üst kurullarda, birliklerde, banka yönetimlerinde görev alıp, mamalanmaya devam edeyim diyenler!

Bunlar 21. Yüzyılda yenilenmeye karşı çıkan, gençlerin önünü kapayan dinazorlar!

Bunlar, tek kıblesi para olan doyumsuzlar!

Bunlar, gemide olduğunu söyleyip, halbuki çoktan gemiyi terkedenler!

Bunlar, iyi gün dostları!

Bunlar, muhalif Partiyi eleştirirken, eleştirenle beraber olup Partiyi taşa tutanlar!

Parti içinde bulunup, yüreklice "Ak Partiliyim, Ak Davanın Adamıyım" deyemiyorsan ve adamsan çek git partiden!

"Reisçiyim" diyerek durumu idare edemezsin. 

Partide fitne oluşturamazsın!

Dava partilerinde onun bunun adamı olmaz, adanmış dava adamı olur.

Peki Parti bunun farkında mı?

Olabilir.

Ne önlem aldı, alıyor?

Hiç almıyor. 

Onlarda durumu, günü kurtarma derdinde!

İşte böyle.

Diğer köşe yazım, Tokat Ak Parti üzerinde olacak.

Üzerine alınanlar olup küsenler vırtanlar olacak.

Ben zaten üzerinize alının diye yazıyorum.

Vesselam.