22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Anahtar Parti İl Başkanı Av. Hakan Ahmet BİCE, Türkiye’nin su kaynakları bakımından tehlikeli bir dönemece girdiğini vurguladı. BİCE, su krizinin sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda milli güvenlik meselesi haline geldiğini belirterek, hükümeti ve ilgili kurumları acil önlemler almaya davet etti.
“Türkiye Su Fakiri Olma Yolunda Hızla İlerliyor”
Av. Hakan Ahmet BİCE, bilinçsiz su tüketimi, ruhsatsız su kuyuları, tarımsal israf ve uluslararası baskılar nedeniyle Türkiye’nin su fakiri ülkeler sınıfına doğru hızla ilerlediğini söyledi. BİCE, su kaynaklarının korunması konusunda topyekûn bir seferberlik başlatılması gerektiğini vurguladı.
“Fırat ve Dicle Üzerinde Büyük Oyunlar Oynanıyor”
BİCE, açıklamasında özellikle Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki stratejik tehditlere dikkat çekti:
“Türkiye’nin su potansiyelinin üçte biri bu iki nehirde yer alıyor. Hidroelektrik üretimimizin %60’ı bu bölgedeki barajlardan sağlanıyor. Ancak, Birleşmiş Milletler Su Sözleşmesi ve Avrupa Birliği müzakereleri çerçevesinde Türkiye’ye ciddi dayatmalar yapılıyor. Ayrıca, Suriye’nin doğusunda kurulmak istenen sözde devletin uzun vadeli hedeflerinden biri de bu havzayı kontrol altına almak.”
BİCE, bu süreçte Türkiye’nin güçlü bir diplomatik duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizdi.
“Kuruyan Göller İklim Krizi ve Tarımsal Çöküşün Habercisi”
İl Başkanı BİCE, Türkiye’nin iç su kaynaklarının alarm verdiğini belirterek şu verileri paylaştı:
Türkiye’de 186 göl tamamen kurudu.
Tuz Gölü, Akşehir, Sapanca, Manyas, Beyşehir, Eğirdir ve Burdur gölleri kritik seviyeye geldi.
Bu durum hem bölgesel iklim değişikliğine yol açıyor hem de tarımsal verimliliği çökertiyor.
“Sanayi atıkları ve yanlış sulama yöntemleri su kaynaklarını yok ediyor. Kuruyan göller, hava kirliliğini artırıyor ve ekosistemi alt üst ediyor. Türkiye artık yalnızca suyu korumakla kalmamalı; deniz suyu arıtma tesisleri ve gri su geri dönüşüm projeleri ile su arzını artırmalıdır.”
“Suyun Her Damlası Hayati Öneme Sahip”
Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olsa da içme suyu kaynaklarının hızla tükendiğine dikkat çeken BİCE, yeraltı sularının stratejik önemde olduğunu söyledi:
“Ruhsatsız kuyularla yeraltı suyu rezervlerinin %35’i kontrolsüzce tüketiliyor. Oysa bu kaynaklar, savaş, nükleer saldırı veya biyolojik tehdit anlarında en güvenli içme suyu rezervleridir. Devletin bu kaynaklara sahip çıkması bir tercihten öte zorunluluktur.”
“Su Yönetimini Devlet Politikası Haline Getirin!”
Anahtar Parti olarak suyun stratejik önemi doğrultusunda bir dizi çözüm önerisi sunan İl Başkanı Av. Hakan Ahmet BİCE, hükümete şu çağrıda bulundu:
Anahtar Parti’nin Su Krizi İçin Acil Çözüm Önerileri:
✅ Fırat ve Dicle için ulusal su stratejisi oluşturulmalı, diplomatik hamleler artırılmalı
✅ Ruhsatsız su kuyuları kayıt altına alınmalı ve sıkı denetlenmeli
✅ Yeraltı su rezervleri anlık olarak izlenmeli ve korunmalı
✅ Yeraltı baraj sayısı artırılmalı, modern tarım tekniklerine geçilmeli
✅ Deniz suyu arıtma ve gri su geri dönüşüm projeleri yaygınlaştırılmalı
✅ Tüm su yönetimini tek elde toplayacak “Su Bakanlığı” kurulmalı
“Su Krizi, Artık Göz Ardı Edilemez!”
Açıklamasının sonunda suyun artık sadece bir çevre meselesi değil, jeopolitik ve ekonomik bağımsızlık meselesi olduğuna dikkat çeken Av. Hakan Ahmet BİCE, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye, su krizine karşı acilen harekete geçmek zorundadır. Suyun stratejik bir unsur olduğu gerçeğini artık görmeliyiz. Eğer bugünden önlem almazsak, sadece ekolojik felaketle değil, su kaynaklarının küresel pazarlara açılmasıyla milli egemenliğin sarsılması tehlikesiyle de karşı karşıya kalacağız.”
Anahtar Parti, tüm yetkilileri ve kamuoyunu su krizine karşı bilinçlenmeye ve harekete geçmeye davet ediyor!
