AK Parti Tokat Milletvekili Avukat Mustafa Arslan, Yunus Emre Enstitüsü’nde mali şüpheler nedeniyle başlatılan soruşturmanın şeffaflıkla sürdürüldüğünü açıkladı. 2024 yılı Haziran ayında eski başkan ve bazı vakıf personelinin görevden alındığını belirten Arslan, süreçle ilgili detaylı bilgi verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Saadet Partisi grup önerisi üzerine konuşan Mustafa Arslan, Yunus Emre Enstitüsü’ne yönelik inceleme ve soruşturma sürecinin ciddiyetle yürütüldüğünü vurguladı. Arslan, enstitünün Türk dili ve kültürünü dünyaya tanıtmak gibi önemli bir misyona sahip olduğunu belirtti.
Türkçe ve Türk Kültürünün Tanıtımında Öncü Bir Kurum
Yunus Emre Enstitüsü’nün Yunus Emre Vakfı’na bağlı olarak faaliyet gösterdiğini söyleyen Arslan, enstitünün 68 ülkede 92 ofisle hizmet verdiğini ve 2024 yılında 91 bin kişiye Türkçe öğreterek önemli bir başarıya imza attığını kaydetti. Türk kültürünü ve Yunus Emre’nin evrensel hoşgörü, sevgi ve barış mesajlarını dünyaya yayma misyonunu üstlenen kurumun, uluslararası alanda önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Soruşturma Süreci ve Alınan Önlemler
Mali işlemlerle ilgili şüphelerin ortaya çıkmasının ardından, Haziran 2024’te eski başkan ve bazı vakıf personelinin görevden alındığını hatırlatan Mustafa Arslan, Temmuz 2024’te başlatılan teftiş sürecinde başkan yardımcılarının da görevlerinden ayrıldığını belirtti. Yapılan incelemelerin ardından, 23 Aralık 2024 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi.
Anayasa’nın 138. Maddesi Gereği Araştırma Önergesi Açılamaz
Arslan, soruşturmanın halen devam ettiğini ve Anayasa’nın 138’inci maddesi gereği, yargıya intikal eden konularla ilgili TBMM’de bir araştırma önergesi açılmasının mümkün olmadığını vurguladı. Sürecin tamamen yargının yetki alanında olduğunu ifade eden Arslan, adaletin en doğru şekilde tecelli edeceğine inandığını belirtti.
Şeffaflık Vurgusu
Yunus Emre Enstitüsü’nün, Türk kültürünün evrensel değerlerini uluslararası alanda temsil eden önemli bir kurum olduğunu söyleyen Mustafa Arslan, kurumun bu tür süreçleri şeffaflıkla yürütmesinin gerekliliğini dile getirdi. Sürecin, hem kamuoyu hem de Türk kültürünün uluslararası alandaki itibarı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Son olarak adaletin en doğru şekilde işleyeceğine olan inancını dile getiren Mustafa Arslan, kamuoyunu ve Genel Kurul’u süreç hakkında bilgilendirdi.
