Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), iklim değişikliğinin küresel etkileri konusunda çarpıcı bir açıklama yaptı. Örgütün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, son 50 yılda aşırı hava olaylarının %400 oranında arttığı duyuruldu. İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha belirgin hale geldiğini vurgulayan DSÖ, küresel iş birliği ve acil önlemler alınması gerektiği çağrısında bulundu.
Aşırı Hava Olayları Artıyor, Tehdit Büyüyor
Bilim insanları, küresel ısınmanın doğrudan etkileri nedeniyle sıcak hava dalgaları, şiddetli fırtınalar, seller, kuraklıklar ve orman yangınlarının sıklığında büyük bir artış yaşandığını belirtiyor. DSÖ verilerine göre, 1970’lerden bu yana aşırı hava olaylarının dört katına çıkması, bu durumun uzun vadeli ve tehlikeli etkilerine dair ciddi uyarılar getiriyor.
Bu olayların en büyük nedenleri arasında sera gazı emisyonlarının yükselmesi, buzulların erimesi, okyanus sıcaklıklarının artışı ve ormansızlaşma bulunuyor. Uzmanlar, bu değişimlerin ekosistemleri bozduğunu, insan sağlığını tehdit ettiğini ve küresel gıda güvenliğini riske attığını belirtiyor.
İklim Krizi Sağlık Sorunlarını Tetikliyor
İklim değişikliği yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ciddi bir sağlık krizine de yol açıyor. DSÖ’nün paylaştığı raporda, aşırı hava olaylarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığı vurgulanıyor. Özellikle aşırı sıcaklıklar, solunum yolu hastalıklarını ve kalp-damar rahatsızlıklarını artırırken; seller ve kuraklık gibi afetler temiz suya erişimi zorlaştırarak salgın hastalıklara neden olabiliyor.
Ayrıca, doğal afetler nedeniyle milyonlarca insan yerinden olurken, bu durum psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açıyor. DSÖ, iklim krizinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini azaltmak için hükümetlerin, özel sektörün ve bireylerin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtiyor.
Acil Eylem Çağrısı: Gelecek Tehlikede
DSÖ, küresel ısınmayı durdurmak için karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve doğal ekosistemlerin korunması gerektiğini vurguluyor. Bununla birlikte, aşırı hava olaylarına karşı daha dayanıklı şehirlerin inşa edilmesi, halk sağlığını koruma adına kritik önlemler alınması gerektiği ifade ediliyor.
İklim değişikliğine karşı mücadelede yalnızca devletlerin değil, bireylerin de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, sürdürülebilir yaşam biçimlerinin teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor. Küresel toplumun ortak bir bilinçle hareket etmemesi halinde, önümüzdeki yıllarda daha büyük çevresel ve sağlık krizleriyle karşılaşabileceğimiz konusunda uyarıyorlar.
