Yalçın, Ağrı Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen Eğitimciler Birliği Sendikası Ağrı Şubesi İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 1980 darbesinden sonra oluşan anafor ve 28 Şubat'ın karabasan gibi çöktüğü antidemokratik uygulamaların tavan yaptığı zeminlerden ve zamanlardan sıyrılarak bugünlere geldiklerini söyledi.
Aştıkları engelleri ve tortuları göz önüne getirdiklerine yarının çok daha aydınlık ve umutlu olduğunu vurgulayan Yalçın, günümüz Türkiye'sinde artık turnikelerin, katsayının, kadınları kategorize eden anlamsızlıkların ve vesayetin konuşulmadığını, amaçlarının ekmek, alın teri ve emek olduğunu dile getirdi.
Memur-Sen ailesi olarak toplu sözleşmede aldıkları kararı hayata geçireceklerini belirten Yalçın, şöyle devam etti: "7 toplu sözleşme yaptık. 2'sinde uzlaşmazlık oldu. 4 uzlaşma sağlanırken bunda kısmi uzlaşma oldu. Bu ne demek? Rakamsal boyutu imzalamadık. Dedik ki bu oranı imzalamayız. Ama bizim elimizde 12 imza var. 11'i hizmet, biri de genel sözleşme. Genel sözleşmenin rakam kısmını imzalamayız. Çünkü bu rakam imza atılacak bir rakam değil. '2024 enflasyon hedefinin 33'e revize edildiği yerde 33'ün altında bir rakamın doğru bir rakam olmadığını, 33'ün üstünde bir rakam ya da 33 olacaksa içinde refah payı olan bir rakam olmak zorunda' diyerek ortaya koyduğumuz bu alandaki tutarlılık toplu sözleşmede 25'in aşılmaması dolayısıyla uzlaşmazlıkla sonuçlandı ve tahkim süreci başladı ve hakem kararıyla toplu sözleşme yürürlüğe girdi. Ama 11 imzada masada hizmet kollarında onlarca konuyu çözdük." -
"Öğretmenlik Meslek Kanunu gerçek bir meslek kanunu olmak zorunda
" Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulunan Yalçın, şunları kaydetti: "Öğretmenlik Meslek Kanunu, gerçek bir meslek kanunu olmak zorunda. Öyle 3 sayfalık not ve karalama kağıdı gibi bir kanun olmaz. Biz Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmasının olduğu süreçte doğru düzgün bir meslek kanunu olsun, atamasından terfiine, ödülünden cezasına varana kadar tüm süreci içerisine alan Avukatlık Meslek Kanunu nasılsa onun gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu da geniş çerçevede tüm detayları içerisinde bulundursun diye özellikle ifade ettik.
Ama o süreçteki zaman sıkışıklığı ve bazı şeylerin düzeltilmesine fırsat verilmedi, bazı zorluklar, gerginlikler ve tuhaflıklar yaşandı." Yalçın, 2022 yılında Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı yayınladıklarını ve bunun bu anlamda yüzde 90-95 aranılan başlıklara çözüm üreten bir tasarı olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Daha fazlası ve daha ilerisi olabilecek boyutuyla oturalım genişletelim, tartışalım, konuşalım ve bu anlamda bir daha geri başa dönülmeyecek şekilde doğru düzgün bir meslek kanunu çıkararak bu tartışmayı artık geride bırakalım.
Buradan Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin'e bu konuda doğru düzgün bir meslek kanunu yapmak konusunda güvendiğimi ifade ediyorum. Çünkü eğitimin sosyal paydaşlarıyla istişareler yapan, eğitimdeki sorunları inceleme ve irdeleme noktasında öğretmenler odası uygulamasıyla sahada işin kaynağında tartışmalara katılan ve etkin bir dinlemeyle sorunları nasıl çözebiliriz, çalışma ortamını nasıl barışık hale getirebiliriz, verimi nasıl yükselttirebiliriz konusunda ortaya koyduğu gayreti son derece kıymetli buluyorum." Yalçın, Eğitim-Bir-Sen olarak yeni bir meslek kanunu hazırlanması konusunda tüm güçleriyle ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.
