Tokat’ın Günçalı köyünde Alevilerin kutsal saydığı ‘Çal Baba’ tepesinde altın madeni için verilen ruhsatın iptali için açılan dava Tokat İdare Mahkemesi’nde görüldü.
Tokatlılar, Günçalı ve çevre köylerini etkileyecek altın madeni projesine karşı dün gece İstanbul ve farklı kentlerden otobüslerle yola çıkan halk, sabah saatlerinde Tokat İdare Mahkemesi önünde bir araya geldi. "Altına değil doğaya değer ver", "Su ve vicdan nöbetindeyiz" yazılı döviz ve pankartları açan bölge halkının eylemine, farklı illerden mahkemeye gelen yaşam savunucuları da destek verdi.
Cumhuriyet Meydanı’ndan Adliyeye Uzanan Adalet Yürüyüşü
Halkın tepkisi Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan ve Tokat Yeni Adliye binasında sona eren bir yürüyüşle ifade buldu. Yüzlerce vatandaşın katıldığı yürüyüş, “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla yankılandı. Ellerinde pankartlarla çevre bilinci mesajları veren grup, hem bugünün hem de gelecek nesillerin doğasını savunmak için bir aradaydı.
Siyasi Partiler ve Sivil Toplum Kuruluşları Destek Veriyor
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ın yanı sıra CHP, İYİ Parti, Sol Parti ve Emek Partisi temsilcileri ile sivil toplum kuruluşları halkın yanında yer aldı. Çevre aktivistleri ve gençlerin de yoğun katılımıyla etkinlikte birlik ve dayanışma mesajları verildi.
Kadim Durmaz: “Vatan Toprağı Kutsaldır, Kaderine Terk Edilemez”
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, etkinlikte yaptığı konuşmada Atatürk’ün “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözünü hatırlatarak, maden arama faaliyetlerinin yalnızca çevresel değil, kültürel ve sosyal bir tehdit olduğunu belirtti. Durmaz, “Bu cennet coğrafya tehdit altındayken sessiz kalamayız. Halkımızla omuz omuza vererek bu mücadeleyi kazanacağız,” dedi.
Destegül Taş: “Direne Direne Kazanacağız!”
Günçalı Köyü Derneği adına açıklama yapan Destegül Taş, maden ruhsatına karşı açılan davanın önemine vurgu yaptı. Taş, “Halkımızın direnişi, maden şirketinin sahaya adım atmasını engelledi. Bu, birlik ve kararlılıkla kazandığımız bir zaferdir, ancak mücadelemiz bitmedi!” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.
Çal Baba Ormanı ve Doğayı Korumak İçin Halk Kararlı
Halk, özellikle Çal Baba Ormanı gibi kutsal alanların korunması gerektiğini dile getirirken, şirketin ÇED sürecini işletmediğini ve hukuksuz girişimlerde bulunduğunu vurguladı. Köylüler, bu süreçte hem hukuki hem de toplumsal mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
“Halkın Mücadelesi Kazanacak”
Destegül Taş açıklamasını, “Bu topraklar atalarımızın bize emanetidir. Çal Baba Ormanı’mızı, tarım alanlarımızı ve su kaynaklarımızı hiçbir şirkete teslim etmeyeceğiz. Hep birlikte kazanacağız!” sözleriyle sonlandırdı.