2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Yasası, Türkiye genelinde nüfusu 2.000’in altına düşen belde belediyelerini kapattı. Ancak kapatılan beldelerin bir kısmı, nüfuslarını tekrar artırarak yeniden belediye statüsü kazanmak için yıllardır hukuk mücadelesi veriyor. Tokat’taki beldeler bu mücadelenin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri. Mahkeme kararlarıyla sürekli değişen statüler, halkı hayal kırıklığına uğratıyor.
12 Yıllık Hukuk Mücadelesi: Haklar İade Edildi, Tekrar Geri Alındı
Erbaa’ya bağlı Değirmenli beldesinin eski belediye başkanı Nurettin Celep, 2012’den bu yana belde halkının haklarını savunmak için 7 farklı dava açıldığını belirtti. Celep, beldelere önce statü iadesi yapılıp ardından tekrar bu statünün geri alınmasını eleştirerek şunları söyledi:
"Yıllarca süren hukuk mücadelesinde olumlu sonuçlar alıyorduk. Ancak ne zaman hakkımız iade edilse, birkaç ay sonra bir başka mahkeme kararıyla her şey tekrar geri alınıyor. Halkımızla adeta dalga geçiliyor."
Değirmenli beldesinin eski belediye başkanı Nurettin Celep, belde belediyesi kapatılmasın diye düzenlenen programda kefen giymişti.
"Devletin Kararları Birbirini Çelişkili Hale Getiriyor"
Nurettin Celep, mahkemelerden çıkan kararlarda devlet organlarının bile çelişkiye düştüğünü ifade etti:
"Bir mahkeme 'Haklar iade edilmeli' diyor, bir başka mahkeme ise 'Statü tekrar düşürülsün' kararı veriyor. Devletin kaymakamları geçici olarak belediye başkanı atanıyor, teşkilat oluşturuluyor ama kısa sürede her şey tekrar dağılıyor."
Bir Açılıyor, Bir Kapanıyor: Belde Halkı Neden Mağdur?
Tokat’taki beldelerde belediye statüsü kazanma mücadelesi devam ediyor. Mahkemeler arasındaki çelişkili kararlar, halkı umutlandırıp ardından hayal kırıklığına uğratıyor.
Tokat’ın Erbaa, Zile, Reşadiye ve Almus ilçelerindeki birçok belde benzer durumları yaşıyor. Örneğin Değirmenli beldesi belediye statüsüne kavuştuktan 8 ay sonra yeniden köy statüsüne düşürüldü. Başka bir örnekte ise Almus Ormandibi kapanırken, Niksar Kuyucak açıldı. Celep, bu durumun halkta büyük bir kafa karışıklığına yol açtığını belirtti:
"Bir gün şehirli, bir gün köylü olarak tanımlanıyoruz. Bu, halkın yaşam hakkıyla alay etmektir. Vatandaşlarımız haklı olarak 'Bu nasıl yönetim anlayışı?' diye soruyor."
"Mahkemelerin Kararları Birbirini Tutmuyor"
Eski Başkan Celep, idare mahkemeleri ve istinaf mahkemeleri arasında ciddi çelişkiler olduğunu vurguladı:
"Ankara'da iki farklı idare mahkemesi aynı konuda farklı kararlar veriyor. Birinin olumlu bulduğunu, diğeri olumsuz buluyor. Tokat İdare Mahkemesi ise davaları hızla reddediyor. Bu süreçte sadece dava masrafları için binlerce lira ödüyoruz."
Son Çare: Anayasa Mahkemesi
Nurettin Celep, hak arayışlarının devam edeceğini belirtti:
"Artık elimizde sadece Anayasa Mahkemesi kaldı. Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Yaklaşık 100 bin kişinin iradesiyle alay edilmesine göz yummayacağız."