TOKAT''TA ANDROPOZ SİYASET

Abone Ol

Bu yazdıklarımın yaşadığım şehir Tokat ile hiç bir alakası yok!

Demek isterdim.

Kaybedenlerin, kaybettirenlerin değeri bizde çok.

 Gelişmekte olan ülkelerin genel kaderi; andropoza girmiş siyaset, oda, borsa, dernek ve sendikalarda yöneticilik yapma tarzı.

 Hem tarz hem de kanayan yara.

Ekibi revize edememe, resetleyememe, yenileyememe, teknolijiye, bligiye ayak direme durumu.

Bir parti bir oda yada sendika kurulur. 30 yıl geçer. Gel görün ki, genel merkez yönetimleri, kurucular babalarından miras kalmış gibi ,Tokat'ın üzerine çökmüş sis gibi delege kontrolü ile bulundukları makamları terketmezler.

Rızaen, yetişen, arkadan gelen gençlere alan açmazlar. Velev ki yaşları 60, 70, 80 olsun.

 Madem gençlere, orta yaşlılara alan açmayacaksınız neden gençlik kolları, kadın kolları yapılanmasına gidersiniz?

Neden üniversitelerde teşkilatlanmaya girersiniz.

Ülke, devlet yönetimi ciddi iş, liyakat gerektiren iş elbet.

 Siyasette Genel Merkez düzeyinde 60 yaş üzeri belli limite kadar kabul edilebilir.

Peki il yönetimlerinde yada sivil toplum yönetimlerinde dert ne ki, arkadan gelen gençlerin önü açılmaz?

 Bir partinin 2000 yılında kurulduğunu kabul edelim.  

2000 yılında, 20 yaşında seçimde oy kullanmış, gençlik yada kadın kollarında görev yapmış birisi şuan 45 yaşında.

 Yani il başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği yapacak kapasitede, ehliyette.

 Partilerde kongrelerde oluşturulan listelere bakıyoruz, görev verilmiş ancak yerelde genelde seçim kaybetmiş, 60 yaşını devirmiş isimler var.

 Adam il genel meclisi üyeliği yapmış, belediye encümen üyeliği yapmış, parti yönetiminde bulunmuş, aday gösterilmiş kaybetmişte kaybetmiş  ancak hala listelerde yer alabiliyor.

Toplumda karşılığı olan bir isim il başkanı seçilmiş.

 Vatandaş elini açmış dua ediyor, inşallah  toplumda karşılığı olan, azimli, heyecanlı kişiler  listede olur diye!

Listeye bakıyorsun kaybedenler kulübü gibi yüzleri eskimiş isimler listede.

 Neden?

Bunların herbiri birilerinin gölgesinde yaşayanlar.

3 yıl sonraki genel seçimin 4 yıl sonraki yerel seçimin hesabı pazarlığı yapılıyor şimdiden.

 Listede ondan 5 isim, şundan 4 isim, ötekinden 5 isim, berikinden 3 isim!

 Toplumun iradesini, demokrasiyi takan yok.

 Güçler savaşı.

Bugün 45 yaşına gelmiş, 25 yıldır seçimlerde bayrak asan, ayakkabı eskitenleri atın çöpe gitsin!

O olmazsa beriki olur.

 Bu ağalar bayrak asmaz, astırır.

Neden?

Herbiri variyetliler, onlar konuşmaz paraları konuşur.

 İl başkanı adayı belirleniyor seçmende bir heyecan oluşuyor.

 5 gün geçmeden liste açıklanıyor, bütün toplumsal heyecan katlediliyor.

Allah aşkına, yaklaşık  25 yıldır bu teşkilatlarda hiçmi insan yetişmedi de, hala eski, yeni aynı isimler listede yer alıyor.

 Yeni başkana neden ekibi ile rahat çalışma alanı bırakılmıyor?

 Başarısızlık  olduğunda bunun hesabını başkan veriyor.

Önceki başkan vermedimi?

Sizler çalışmanız içinmi yönetimde yer aldınız yoksa yönetimde ne konuşulduğunu  isminizi listeye  yazdıranlara aktarmak içinmi yer aldınız?

 Çalışmadığınızı yıllardır gördük zaten.

Elbette sözüm listenin tamamına değil. Aralarında, cevval, pırıl pırıl yeni, genç isimlerde var. Sözüm her dönem amele s.müğü gibi listelere yapışmış olanlara.

Özellikle bazılarının defosu öyle çok ki, bu partinin, toplumun değerleri ile örtüşmeyen yanları bir hayli fazla.

 21. Yüzyılda, neden iyi bir universite bitirmiş, siyaset yapmış, yeni yüzler listeye yazılmazda, ortaokul, lise mezunu, yaşı ilerlemiş, denenmiş, kaybetmiş, hayatında bir kitap okumamış,  tek sermayeleri paraları olanlar listede yer alır?

 Demem o ki, andropoz siyaset tarzı ile başarılı olunmaz.

Malesef tüm partilerde, oda, borsa, dernek, sendika, vakıflar böyle.

 Çoğunda bu hal var.

Demekki yönetende yönetilende halinden memnun.

Tek memnuniyetsiz benim.

Ne dersiniz?

Vesselam