Tokat'ın zengin tarihini gün yüzüne çıkarmaya devam eden arkeologlar, Helenistik dönemin tapınak merkezi olarak bilinen Komana Antik Kenti'nde 15. yıl kazı çalışmalarına hazırlanıyor. Tokat-Niksar karayolu üzerinde, Yeşilırmak Nehri kıyısında yer alan bu tarihi kent, arkeolojik buluntularıyla dikkat çekiyor.
Tarihin Kalbine Yolculuk: Komana'nın Önemi
Komana Antik Kenti, Anadolu'nun derinliklerinde yatan zengin bir tarihin tanığı olarak, Helenistik dönemden günümüze uzanan bir kültürel mirası barındırıyor. Antik kent, hem festivallerin düzenlendiği hem de ticaretin canlandığı bir yerleşim yeri olarak, o dönemin sosyal ve ekonomik hayatına ışık tutuyor.
Ana Tanrıça Ma'ya Adanan Tapınak Gün Yüzüne Çıkıyor
Kazı çalışmalarının bu yılki hedefi, Helenistik Dönemde Ana Tanrıça Ma’ya ithafen inşa edilmiş olan mabedi ortaya çıkarmak. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas'ın liderliğinde yürütülen çalışmalar, kutsal tapınağın yapısına ve tarihine ışık tutmayı amaçlıyor.
Çok Katmanlı Bir Yerleşim: Komana'nın Katmanlaşması
Antik kentteki kazılar, Komana'nın çok katmanlı yapısını ortaya koyuyor. Hamamtepe olarak bilinen merkezde yapılan kazılarda, Geç Osmanlı döneminden başlayarak Erken Tunç Çağı'na kadar uzanan bir yerleşim tarihçesi bulunmakta. Bu katmanlar, bölgenin tarih boyunca geçirdiği evrim hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Yerleşim ve Ticaretin Merkezi: Komana
Komana, tarih boyunca hem bir ticaret merkezi hem de bir kültürel buluşma noktası olarak işlev görmüştür. Yapılan kazılar, bu özelliklerini koruduğunu ve çeşitli dönemlere ait kalıntılarla zengin bir tarihi barındırdığını gösteriyor. Helenistik dönemde Anadolu’nun önemli tapınak merkezlerinden biri olan Komana, aynı zamanda ticaretin canlandığı bir noktadır. .