Tokat’ta lisanslı depo eksikliği, çiftçiyi özel sektörün tekeline mahkum ediyor. Sürecin neden ilerlemediği ve bu durumun kimlerin işine geldiği merak konusu.
Tokat, nüfusunun büyük bir kısmının tarıma dayalı geçim sağladığı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken bir şehir. Ancak, lisanslı depo eksikliği tarım ticaretini doğrudan etkilerken, çiftçiyi özel sektörün insafına bırakıyor. Tarımla ilgili odalar ve borsaların sessizliği ise bu mağduriyeti daha da derinleştiriyor.
Türkiye genelinde 45 ilde 287 lisanslı depo bulunurken, tarım ticaretinin %80 oranında etkili olduğu Tokat’ta hala bir lisanslı deponun bulunmaması, akıllarda birçok soru işareti yaratıyor. Çiftçiler haklı olarak şu soruları soruyor: Tokat’ta lisanslı depo süreci neden yavaşlatılıyor ve bu durum kimlerin çıkarına hizmet ediyor?
Lisanslı Depoculuk Neden Önemli?
Lisanslı depolar, tarım ürünlerinin modern tesislerde güvenle depolanmasını sağlayan ve ürün ticaretini sistematik hale getiren önemli bir altyapıdır.
Ürün Kalitesine Güvence: Lisanslı depolarda ürünler, yetkili sınıflandırıcılar tarafından analiz edilir ve kalitesine dair güvence sağlanır.
Ticaret Kolaylığı: Çiftçiler, ürünlerini lisanslı depolara teslim ettiğinde ürün senedi veya elektronik ürün senedi (ELÜS) alır. Bu sistem, çiftçilerin ürünlerini daha geniş bir alıcı kitlesine ulaştırmasına olanak tanır.
Finansman İmkanları: Lisanslı depolar aracılığıyla alınan ürün senetleri, bankalar nezdinde teminat olarak kullanılabilir ve çiftçiye kredi fırsatı sunar.
Piyasa İstikrarı: Tarım ürünlerinin yıl boyunca düzenli arzını sağlayarak fiyat dalgalanmalarını önler.
Bu avantajlara rağmen Tokat’ta hala bir lisanslı deponun bulunmaması, şehirde tarımla geçinen çiftçilerin özel sektörün tekeline yönelmesine neden oluyor.
Çiftçilerin Sesi: “Lisanslı Depo Kimlerin İşine Gelmiyor?”
Tokat’ta lisanslı depo olmaması, çiftçilerin ürünlerini değerinden daha düşük fiyatlara satmak zorunda kalmasına yol açıyor. Bu durum, yerel üreticiyi ekonomik olarak zora sokarken, özel sektörün daha güçlü hale gelmesine neden oluyor. Çiftçilerin, lisanslı depolarda ürünlerini depolayıp daha uygun piyasa koşullarında satma şansı ellerinden alınıyor.
Tarımla doğrudan bağlantılı odalar ve borsaların bu konudaki sessizliği ise eleştiri oklarının yönelmesine neden oluyor. Çiftçiler, bu durumun kimlerin çıkarına hizmet ettiğini sorguluyor ve yetkililerden acil bir çözüm talep ediyor.
Lisanslı Depoculuk Sistemi Tokat’a Ne Katacak?
Yerel Ekonomiye Destek: Tokat’taki tarımsal üretim potansiyelinin daha verimli kullanılmasını sağlar.
Çiftçiye Özgürlük: Ürünlerini satmak için özel sektöre bağımlı olmayan bir ticaret sistemi oluşturur.
Tarımsal Ticaretin Canlanması: Ürünlerin borsalarda işlem görmesi, alıcı ve satıcıyı bir araya getirerek tarım ekonomisini canlandırır.
Tokat gibi tarımda söz sahibi bir şehir için lisanslı depoculuk sistemi olmazsa olmazdır. Ancak bu sistemin hayata geçirilememesi, yerel dinamikler üzerinde soru işaretleri oluşturuyor.
Çevre İllerde Var, Tokat'ta Yok
Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde lisanslı depoculuk faaliyetleri hızla yaygınlaşırken, Tokat dışında lisanslı depo bulunan iller dikkat çekiyor. Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Denizli, Edirne, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Uşak, Van ve Yozgat gibi iller, toplamda 47 şehirde lisanslı depoculuk faaliyetlerini aktif olarak yürütmektedir.
Bu illerdeki toplam 305 lisanslı depo, 11.973.175 tonluk kapasitesiyle tarım ürünlerinin güvenli bir şekilde depolanmasını ve ticaretini kolaylaştırırken, Tokat gibi bir tarım şehrinde hala bir lisanslı deponun bulunmaması, bu illerle olan farkı daha da belirgin hale getirmektedir.