Tokat'ta tarihi Hıdırlık Köprüsünden başlayarak, 700. Yıl köprüsüne kadar, Yeşilırmak’ın iki tarafında Tokatlılar, çocuklar elele tutuşarak ve sloganlar atarak PKK ve İsrail'e lanet sloganları attı. Yürüyüş sonrası Hıdırlık Meydanında toplanan kalabalık bir bildiri yayınladı.
Bildiriyi okuyan Tokat Eğitim Bir Sen Başkan Yardımcısı Mahmut Delen "Medeniyetlerin beşiği Anadolu’dan, Mazlumların umudu Türkiye’den, Gaziosmanpaşa'nın memleketi Tokat'tan sesleniyoruz: Bu bir vicdan bildirisidir. Bütün farklıklarını, mensubiyetlerini, unvanlarını bir tarafa bırakarak, Vicdan ortak paydasında bir araya gelen aziz milletimizin merhametli yurttaşları, sizlerin de malûmudur ki coğrafyamız, bizlerin egemenliği zayıfladığından bu yana emperyalist kuşatma altında. Alçakların beslemesi PKK'lılar, çapulculuktan tam teçhizatlı teröristlere terfi ettirildi. Bunlar adım adım yaşanırken bizler bu meydanlarda "Irak ve Suriye'deki istikrarsızlığın hedefinde de Türkiye vardır" diye söylüyorduk. Bugün yine görüyor ve anlıyoruz ki Ortadoğu'da patlayan mantar tabancasının bile Türkiye'mize kastı vardır. Alçak terör örgütünü lanetlemeye çağırıldığı halde ağzını açamayanlara söylüyoruz: Artık lanetlemeniz de yetmez, onlara karşı mücadelemizde bizlere omuz vermezseniz bu aziz milletin evladı olma şerefini size bahşetmeyeceğiz. Hiçbir kederimize ortak olmayanları kaderimize de ortak etmeyeceğiz. Şehid babasına sen kimsin diye soran, tüm mazlum halkların acısını sinesinde bulunanlara şerefsiz alçaklar diyen sözde gazeteci özde işbirlikçilere de sözümüz var: Biz, şehit oğluyuz, atamızı incitmemek, dünyaları alsak da bu cennet vatanı vermemek üzere and içmiş vatan evlatlarıyız. Ve biz size sen kimsin diye sormuyoruz. Çünkü sizi çok iyi tanıyoruz!" ifadelerini kullandı.
BOYKOTU YAYGINLAŞTIRIN ÇAĞRISI
Ekonomik boykotun yaygınlaştırılması çağrısı yapılan bildiride şu çağrılar yapıldı: Müslüman ülkelerin yöneticilerine sesleniyoruz "Siyonist İsrail bütün insani değerleri, uluslararası hukuku yok sayıp soykırım yaparken hiçbir şey olmamış gibi siyasi, diplomatik ve ticari ilişkileri sürdürmeyin ve derhal kesin. Gazze’ye yönelik abluka ve ambargoyu kaldırmak üzere fiili durum oluşturun. İnsani yardımları ulaştırmak için Refah kapısını açmak amacıyla tüm gücünüzü kullanın. Şimdi, ilk günden itibaren tavrını net bir şekilde Filistin’den yana koyan yöneticilerimize sesleniyoruz: Soykırımdan sorumlu olan İsrailli yetkililer aleyhine uluslararası ceza mahkemesinde dava açılmasını ve Türkiye mahkemelerinde de yargılanmalarını sağlayın. İsrail ordusunda savaşan T.C. vatandaşlarını tespit edilerek vatandaşlıktan çıkarın. Türkiye'de bulunan bütün yabancı üsleri kapatın. İş, sanat ve spor çevrelerine sesleniyoruz: Bütün dünya Filistin’de yaşanan vahşete karşı vicdanının sesiyle harekete geçmişken siz de duyarsız kalmayın. Son olarak katil Amerika ve onun şımarık çocuğu Siyonist İsrail’e sesleniyoruz: Zulmünüz, adım adım sonunuzu getiriyor. Sonunuz, enkazların altından kurtulan bebeklerin elinden olacak. Bundan kaçamayacaksınız. Askerlerinizle, donanmanızla, üslerinizle, diplomatlarınızla, firmalarınızla coğrafyamızdan defolun, gidin."
Şehitlerimiz ve Gazze Şehitlerimiz İçin Tek Yürek programı yapılan dualarla sona erdi.