Kırklareli’nde özellikle selin vurduğu Longoz Ormanları bölgesinde hayvan yetiştiriciliği yapan aile konuştu. Selin gelmesiyle son anda canlarını kurtaran aile, “Biz onları görünce kendi acımızı unuttuk. Yani bizimki acı değil. Mal her şekilde olur gelir. Çok büyük seldi” dediler.
Kırklareli’nde sel bölgesinde hayvan yetiştiriciliği yapan aile konuştu. Seli birebir yaşayan aile danalarını yemleme çalışması için bölgeye gelince bir anda taşkınların yaşandığını ve ormana kaçarak selden korunduklarını belirtti. Selde danalarını kaybeden Ateş ailesi, cenazeleri görünce “Yani bizimki acı değil. Mal her şekilde olur gelir. Biz onları görünce kendi acımızı unuttuk” dediler. Sel etkisini yitirdikten sonra Ateş Ailesi, selden korunmak için girdikleri ormandan çıkarak arama ve tarama faaliyetlerine destek verip ekiplerin iz sürmesi konusunda yardımcı olmuşlar. Halen bölgede bekleyen aile, bölgeyi iyi bilmeleri sebebiyle sürüklenen vatandaşların gidebilecekleri yerler konusunda yardımcı olurken bir yandan kaybolan danalarını arıyor.
"Ormana kaçtık"
Selden sağ kurtulan Fuat Ateş, yaşadıkları ile ilgili şu açıklamada bulunarak, “Burası 5 dönüm. Evim yıkıldı, hayvanlarım kayıp, nerede olduğunu bilmiyorum. Zaten ormana kaçtık, kendimizi kurtardık. Buralar yıkıldı gitti, her taraf. Şurada bir vatandaşı gördüm, ağaçların kenarında bir şekilde onları kurtardım. Karşı tarafta ben hayvan sesi zannettim. Yani benim hayvanlar bir şekilde ağaca tuttu sandım. Ses buradan gelince benim oradan onu alma şansım yok ama bir şekilde kurtardık. Sonra saat 08.00 civarında onu sağlık görevlilerine teslim ettik. Ağaçlar devrildi. Sonra geldik saat 14.00 gibiydi. Bizim sesi duyduğumuz yerdi orada. Gene oraya gittiler, dinlediler. Sonra gittiler ekipler 2 kişi orada canlı arkadaş çıktı. Bizim kurtardığımız Hüseyin abinin kızı sanırım. Oradan 2 tane canlı arkadaş çıktı. 2 tane de vefat eden vatandaş çıktı. Biz kendi acımızı onları görünce unuttuk. Yani bizimki acı değil. Mal her şekilde olur gelir, biz bunları 2 kişi yaptık, şimdi abimle 4 olduk, daha iyisini yaparız. Çok büyük seldi.
Suyun birden yükseldiğini belirten Ateş; “Suyun yükselmesini gördüm, aniden yükseldi, birden geldi. Şurada danalarım vardı, nereye gitti, ne oldu bilen de yok. Benim burası dere yatağından 2 metre yüksek, 2 metre de yol yüksek. Su karşı ormanın setiyle gitti. Burada toplam 6 metre yüksekliğinde bir su vardı. Öyle bir afet geçirdik. Allah ölenlere rahmet kalanlara acil şifa versin” dedi.
“Bizim kaybımız var ama o can kayıplarını duyunca kendi kaybımızı görmüyoruz”
Pınar Ateş ise yaptığı açıklamada, “İlk defa böyle bir şey yaşadık burada. Yani oluyordu ama bu şekilde yatağından çıkmıyordu bunu ilk defa yaşadık. Ben sabahleyin gelmedim, eşim geldi. Her zaman ki gibi hayvanları salmaya geldi, getirmeye geldi. Sabah aradı 7 buçuk gibi hiç bir şey yok her şey gitti dedi. Hayvanlar yok, samanlarımız vardı burada kendimizin kurabileceğimiz düzenimiz vardı. Onlar gitti. O beni ilk aradığında ben çok üzüldüm. Emeklerimize çok üzüldük. 38 yaşındayız, hayvancılığın ve çiftçilik ile geçiniyoruz. Ama can kayıplarımızı duyunca tatile gelen vatandaşlarımızın can kaybını duyunca ve eşim deyince, bir beyefendi kurtardık dediler. Çocuğu var, kızını çok sayıkladı. Benim de kızım var, oğlum var. Biz buraya ailecek geliyoruz. Bu selde biz de burada olabilirdik. Çok şükrediyorum. Rabbim onları bizlere bağışladı. O kız çocuğumuz İnşallah kurtulmuştur çok da istiyorum gidip görmek. İnşallah o kurutulan abimizin evladıdır. O acıyı aynı acıyı hissedebiliyoruz. Bizim kaybımız var ama o can kayıplarını duyunca kendi kaybımızı görmüyoruz. Üzüntümüz onlar için. Bütün devlet burada. Allah razı olsun herkes burada. Sizler buradasınız. Acımızı bizimle paylaştınız. Hepinizden Allah razı olsun” dedi.