Armağan Çağlayan'ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programının konuğu AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin oldu. Zengin, Ekol TV'de Armağan Çağlayan'ın sorularını cevapladı.
Armağan Çağlayan Özlem Zengin'e Yeni Anayasa ile ilgili "Biz o anayasanın içinde bize ne sunulacağını hiç bilmiyoruz. İçerik bilmeden her Parti bir tartışma yürütüyor ama partiler de bence ne olacağını bilmiyor içinde. Bir taslak var mı? diye sordu.
YENİ ANAYASA İLE İLGİLİ TASLAK VAR MI?
Özlem Zengin, "Bence henüz şu anda yok. Bence derken bu şöyle diyelim Aslında tuhaf ama ben siyaset yapmaya başladığım günden beri anayasa yapmaya çalışıyoruz kaldı ki biz en son yaptığımız yani Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz Anayasa değişikliğinde Yani 2017'de ben o zaman cumhurbaşkanı başdanışmanıydım. O dönemdeki o anayasa değişikliğinin hazırlık sürecinin içindeydim.Bir heyet teşekkül edilmişti cumhurbaşkanlığında da baş danışmanlardan. O sürecin de bir parçası oldum yani nasıl bir heyecan nasıl bir çalışma temposu olduğunu biliyorum Şu anda biz bir çerçeveden bir aslında bir niyetten bahsediyoruz bizim çok yeni siyasi hukuki işler başkanımız Hayati Bey Hayati Yazıcı Bey kendisi de bir basın toplantısı yaptı Ekim ayıyla birlikte bu konuya dair Kamuoyunun da göreceği çalıştaylar yapacak. Aslında şu anda bir çerçeveyi netleştirme gayreti içerisindeyiz. Daha henüz alt alta yazılmış madde yok. Ama yapılmak istenen şey; Türkiye'de şu ana kadar hiç tamamı sivil bir anayasa yapılmadı. Buradaki mesele en azından bu meclisimiz şu anda çok geniş katılımlı bir meclis aritmetiği var pek çok siyasi parti var grubu olan ya da olmayan. Bu kadar geniş katılımlı bir meclis aritmetiği varken bu meclis artık sivil anayasa yapmayı başarsa arzusu var. Yani bu irade hayata geçer geçmez o ayrı bir mesele ama böyle bir irade var" dedi.
ÇAĞLAYAN: MECLİS DAHA GERGİN BİR MECLİS Mİ?
Armağan Çağlayan'ın bir başka sorusu ise "Özlem Hanım bu seferki meclis daha gergin bir meclis mi? Dışarıdan öyle algılanıyor" şeklindeydi.
Bu soruya Özlem Zengin'in yanıtı ise şöyle oldu: "Bence Değil. Daha evvelki hatırlıyorum 27 dönemde işte bazı Ne diyelim temaslar fiziki temaslar ilk aylarda olmuştu. Burada bu süreçlerde bunlar daha ötelendi. Bence daha sonraki zamanda oldu daha gergin değil yani ama o gerginliği de anlamak lazım. Şöyle düşünmemiz gerekiyor Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki milletvekillerinin insan olduğu unutuluyor galiba ya bu çok önemli bir şey. Milletvekilleri de insan ve bütün gün bir hakaret işittiğiniz de yani kelimelerle derdinizi sakince anlatmak yerine muhatabını sürekli hakaret ettiğinizde sürekli şahsını hedef alarak onu aşağıladığını da ona yapmadığı işlerle alakalı duyduğunuzda böyle sizi kulaklarınız alev çıkacak kadar işte 'hırsız' özür dilerim 'soysuz' çok böyle ağır laflar söylediğinizde bunları ben söylerken bile kendi içimde bile rahatsızlık duyuyorum. Bunları böyle tekerleme gibi yani çok rahat böyle savruk savruk söylediğinizde bunların bir birikim bir agresyon oluşturmaması mümkün mü Armağan Bey!"
Armağan Çağlayan'ın "Evet ama onun çaresi de şiddet değil" demesi üzerine Özlem Zengin, "Değil katılıyorum değil kesinlikle değil. Ama bunu bir bütün olarak düşünmek lazım bir defa kürsüye çıkan hatipler çok önemli bu en son tartışmaları gördünüz o gün biz genel kurulun arkasında Tam 4 saat müzakere yaptık grup başkan vekilleri olarak arka tarafta ciddi tartışmalar yaptık orada ben şunu önerdim dedim ki yani biz kendi aramızda her Grup temsilciler versin, o temsilciler bir araya gelsinler ve bir protokol oluşturalım. En azından bu genel kurulda yapılmayacaklar ortaya koyalım. Sonra genel kurulda bazı isimler var 10 kadar milletvekili var Orada da söyledim isimlerini burada saymayacağım. Her kürsüye çıktığında gerginlik oluyor her seferinde. O gün de öyle oluyor her seferinde aynı şey oluyor." yanıtını verdi.
'PARTİ İÇİNDE SİZE KARŞI BİR TOPLULUK VARMIŞ GİBİ' SORUSUNA ZENGİN NE YANIT VERDİ?
Özlem Zengin'in bir ara çok TT olduğunu hatırlatan Armağan Çağlayan "Parti içinden de böyle sanki Partili olup size karşı olan bir topluluk varmış gibi" dedi. Özlem Zengin "Gibi, öyle değil ama" diye yanıt verdi.
Ardından Armağan Çağlayan dışarıdan öyle algıladığını belirterek "Çünkü siz İstanbul sözleşmesini savunduğunuz için sanki size karşı bir topluluk varmış gibi sürekli bir dönem sizin aleyhinize ama o durdu" dedi.
"HANGİ TROL KİMLE ETKİLEŞİM HALİNDE RAPOR HAZIRLADIM"
Özlem Zengin ise "Çünkü profesyonel bir çalışma yaptım. Bu nedir diye. Bu sebebini anlayınca ne olduğunu, bence onlar durma ihtiyacı hissettiler." yanıtını verdi. Zengin şöyle devam etti: "Çok önemli bir şeyden bahsediyorsunuz Armağan Bey. Sizinle yaptığımız programı biz 2019'da yaptık. 2019'dan aradan yıllar geçti. 2023'e kadar hiçbir şey yoktu. Sizinle olan o programımızda işte bir filmi beğendiğimi söyledim. Ve bir filmi beğenmek filmdeki her kareyi beğenmek midir her repliği beğenmek mi? Her karakteri beğenmek midir? Değildir yani Ben ayrıca ideallerimden biri bir sinema filmi çekmek istiyorum. Yani sinema benim için önemli bir anlatım dili. Kaldı ki o şu anda Türkiye'de izlenebilecek mecralar var, benim izlediğim filmde de bahsi geçen karelerin hiçbiri yok. Yurt dışındaki gösterimlerinde olan bir şey olduğunu sonradan öğrendim. Ama yıllarca hiç gündem olmayan bir şey, bir grup insan tarafından kasti olarak ben bir karşıtlığın yüzü olarak telakki edildim. Burada çok profesyonel bir saldırıya uğruyorum. Yani şöyle diyelim; çalışılmış, çok ciddi para harcanmış bir çalışma ve bunlar bu işleri yaparken farklı gruplar hepsi aynı gruplar değil ama birbirlerini destekliyorlar. Birbirleri arasında paslaşıyorlar. Binlerce bot hesap kullanıyorlar, asla kendiliğinden olmuyor. Bunu zaten Siz çok iyi biliyorsunuz belli bir sayıda tweet alıp TT olmanız için muhakkak surette özel bir çalışma lazım. Kendiliğinden olabilmesi çok istisnai hallerde oluşuyor. Bunu yaparken bunun çok kasti olarak yapıldığını ben gördüm ve hangi grupların yaptığını işte hangi troller kimlerle etkileşim halinde hangi trollerin parasının nereden gelme ihtimali var. Bununla ilgili özel bir çalışma yapıp bir Rapor hazırladım ve nihayetinde tabii bunun olmasından sonra şeyler biraz sakinleşti" diye konuştu.
"EN BEĞENİLEN MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİM"
Özlem Zengin, şöyle devam etti: "Çünkü burada yapılmak istenen şey; sanki partim beni istemiyor, sanki tabanda bir sorun var, hiç öyle bir şey yok. Neden yok bunun en önemli sebebi şu: Ben AK Parti kurulduğundan beri AK Parti'de çalışıyorum benim bütün hayatım bir kadın mücadelesi ile geçti. Yani başörtüsü mücadelesi ve ben AK Parti'de önce genel merkez kadın kollarında çalıştım, İstanbul'da 10 yıl Tanıtım Medya başkanlığı yaptım. İstanbul kadın kolları başkanlığı yaptım. Türkiye'de İstanbul' büyükşehir'de başörtülü olarak bir şehrin başkanlığını yapan ilk kadınım. Ve biz bunları çalışırken Armağan Bey bizim siyaseten bir yere gelme ihtimalimiz sıfırdı sıfırdı! Biz duruşma salonuna giremeyen insanlardık. Biz bunları ideallerimiz için yaptık. Ve ben size daha evvel de söyledim ben siyaseti hayatımdan ayrı bir şey olarak görmüyorum yani Hayatımda hangi değerler varsa hangi inancımın hangi değerlerini yaşıyorsam ben aynı zamanda siyaset yaparken de bunların üzerine siyaset yapıyorum. Yani inandığım farklı bir şeyi savunmam anlatmam mümkün değil. Hepsi bunun üzerine şekilleniyor ve nihayetinde de işte ilk defa Türkiye'de başörtülü aday olan yemin eden milletvekillerinden oldum. İlk başörtülü grup başkan vekili oldum. Genel Başkan Yardımcısı oldum. Hala bu görevleri yapmaya devam ediyorum ve bana saldıran insanların birçoğu hiçbiri yoktu yani AK Parti başardıktan sonra bir kısmı AK Parti'ye gelenler. Yani AK Parti'nin biz kuruluşunda, inşasında o kadar fedakarca çalışan kadınlarız ki o yüzden ben sokağa çıktığım zaman hani bunları söylemekten hicap ediyorum ama çok alaka gören bir milletvekiliyim bakın sürekli anketler yapılıyor. Bu hafta da vardı yine en beğenilen milletvekili seçilmişim ya var. Kendi partimden ilk sırada seçilen bir çünkü ben yaptıklarımızın ve konuşmalarımızın tesirini sokakta görüyorum kadınlar beni anlıyorlar."
