Millî Eğitim Bakanlığı ve TOBB Türkiye Eğitim Meclisi tarafından düzenlenen Özel Okullar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Bilgilendirme Toplantısı, Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci'nin katılımıyla yapıldı.ANKARA (İGFA) - TOBB ETÜ'de düzenlenen Özel Okullar Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan Bakan Yardımcısı Yelkenci, yeni müfredatın 2014 yılında başlayan bir süreç olduğunun altını çizerek on yılda ciddi bir ihtiyaç analizi yapıldığını belirtti. "Bu süreçte Bakanlığımızın her bir biriminde bulunan izleme ve değerlendirme daireleri, eğitimin her alanında birçok veri üretti." ifadelerini kullanan Yelkenci, "Bize uzun vadeli, en az elli yüz yıllık projeksiyonda gerekenler nelerdir? Atmamız gereken adımlar nelerdir? En başta bu soruyu sormamız gerekiyor." dedi.

Afad Duyurdu:Sabah Saatlerinde Korkutan Deprem Afad Duyurdu:Sabah Saatlerinde Korkutan Deprem

Bu ihtiyaç analizini kuvvetlendirmek için 17 bin öğrenci ve ayrıca öğretmenlerle görüşmeler yapıldığını belirten Yelkenci, program yükünün çok fazla olduğu, beceri temelli eğitime ihtiyaç olduğunun ve bunun değerlerle beslenmesi gerektiği sonucunun ortaya çıktığını söyledi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin hazırlık sürecine ilişkin bilgi veren Yelkenci, bu süreçte birçok belge üretildiğini, gerek OECD'nin raporları gerek uluslararası alanda yapılan çalışmalar, bilimsel çalışmalar, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının raporları ve şûraların müfredat hazırlığında yol gösterici olduğunu vurguladı.

Sosyal-duygusal beceriler ve değerlerin derslerin içinde organik bir şekilde yer almasına gayret edildiğini kaydeden Yelkenci, "Bizim programımızın farklı taraflarından biri, bu özgün yapısı... Biz, becerileri bize özgü bir şekilde ele aldık ve yapılandırdık. Bu beceriler; üst düzey düşünme becerileri, kavramsal beceriler, alan becerileri, sosyal duygusal öğrenme becerileri, okuryazarlık becerileri gibi beceri çerçeveleri. Bu becerileri biz diğer ülkelerin kullandığı gibi kullanmayı tercih etmedik. Burada kendi sosyolojik yapımızı da dikkate alarak ve ileride en çok ihtiyacımız olacak becerileri düşünerek ele aldık." dedi.

Bütüncül programın önemine değinen Yelkenci, "Neden 'bütüncül' önemli diyoruz? Türkiye'de ilk defa okul öncesinden 12. Sınıfa, program yapıldı. Türkçe, matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler alanları hem okul öncesinde hem 12. sınıfta işlendi. Eğer bir konuyu fen bilimlerinde ele alıyorsanız Türkçe dersinde de konular onu destekleyici bir şekilde yer alıyor. Dikeyde de bütünlük var yatayda da bütünlük var." ifadelerini kullandı.  

Yelkenci, dünyada teknolojinin ilerleme biçimine değinerek "Pasif bir izleyici olmaktan aktif belirleyici olmaya nasıl geçebiliriz?" sorusunun Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düşünüldüğü ve bunun sonucunda ortaya Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin çıktığını belirtti. Yelkenci, müfredatın hazırlık sürecinde birçok komisyonun aynı anda çalıştığını ve yaklaşık bin 250 kişinin bu süreçte görev aldığını belirtti.

Kaynak: igf