Türkiye’nin unutulmaz yılları 1980’ler ve 1990’larda kullanılan eşyalar Beylikdüzü’nde Koleksiyoner Hakan Çelik tarafından bir araya getirilip müzeye dönüştürüldü. Müzede birbirinden farklı 15 bin parça ürün sergileniyor.

Almanya’dan şifa bulmak için geldiği İstanbul’da canından oluyordu Almanya’dan şifa bulmak için geldiği İstanbul’da canından oluyordu

Geçmişe yolculuk etmek için bazen eski bir eşyanın görüntüsü bile yetiyor. Çocukluğundan beri oyuncaklarını biriktirerek koleksiyonerliğin ilk adımlarını atan Hakan Çelik, 1980’ler ve 1990’lı yıllarda kullanılan ev eşyaları, okul eşyaları, bakkal ve oyuncakları yıllar içerisinde topladı. 15 bin adet farklı ürünü bir araya getirip daha sonra müze oluşturmayı düşündü. Topladığı ürünlerin hepsinin gramajı ve rengine kadar kayda aldı. Çelik, ziyarete gelen vatandaşların geçmişlerine ait ürünleri satın almak istediklerini ancak hiçbir ürünü satmadıklarını ifade ediyor. Müzeye gelen bir kişi ise ortalama 3-4 saat zaman geçirebiliyor. Unutulan, tarihe karışan markaların dağıttığı hediye ürünlerden, tüplü televizyonlara, eski beyaz eşyalardan, Kemal Sunal’ın filmlerde kullandığı sahte paralara kadar birçok farklı ürünlerin bulunduğu müze, görenlerin büyük beğenisini topluyor. Müzenin içerisinde eski ev hayatını, okul hayatını ve bakkal ortamını anlatan bir bölüm de bulunuyor. Ayrıca Müzede yakın zamanda eski hastane ortamını anlatan bir bölüm açılması hedefleniyor.

“Koleksiyonumda yaklaşık 15 bine yakın parçam var”

Koleksiyoner Hakan Çelik, çocukluk oyuncaklarını toplayarak işe başladığını belirterek, “Komşumuzun oyuncaklarını satın alırdım. Oyuncakları biriktirme işi bakkal kutularına döndü, daha sonra eski sınıflarda olan malzemeleri toplamaya başladım. Daha fazla koleksiyonum büyümeye başladı evi eşimle beraber ne yapacağımızı düşündük ve müze açmayı düşündük. En azından müze ile sakladığım objeler koruma altına alınmış olacaktır. Koleksiyonumda yaklaşık 15 bine yakın parçam var buradaki objelerin neredeyse hepsi koruma altına alındı. Gramajlarına kadar hepsi belli buradaki objeleri satmamız imkansız. Bazen gelen misafirlerimiz ürünleri çok beğenip satın almak istiyor. Maalesef ürünleri satışını yapamıyoruz. Buraya gelenler geçmişinde bir anıyı muhakkak yakalayacaktır. Gelen misafirlerimiz buradan 2-3 saatte çıkamıyorlar. Buradaki ürünleri eskiden aldığım için çok uyguna aldım. Örneğin 15 liraya aldığım bir araba şu anki değeri 2 bin 500 Euro. Türkiye’nin 50’den fazla ilini köy köy dolaştım zaman benim için paradan daha önemli oluyor” diye konuştu.

Kaynak: iha