Estetik operasyonlarla adından söz ettiren ve 'Kedi Kadın' lakabıyla dünya çapında tanınan Jocelyn Wildenstein, 84 yaşında hayatını kaybetti. Paris'te akciğer embolisi nedeniyle öldüğü belirtilen Wildenstein'in ölüm haberini, kendisinden 27 yaş küçük nişanlısı Lloyd Klein duyurdu.
Estetik Tutkusu Onu ‘Kedi Kadın’ Yaptı
1940 yılında İsviçre'de doğan Jocelyn Wildenstein, 1990'lı yıllarda estetik operasyonlarla görünümüünü tamamen değiştirerek 'Kedi Kadın' lakabını kazandı. Eski eşinin kedilere olan sevgisi nedeniyle birçok kez bıçak altına yatan Wildenstein, yüz hatlarını kedilere benzetmek için milyonlarca dolar harcadı. Bu operasyonlar, kendisini magazin dünyasının ve estetik cerrahinin önemli tartışma konularından biri haline getirdi.
Jocelyn Wildenstein, özellikle abartılı kaş yapısı, iri badem gözleri ve belirginleştirilmiş yüz hatlarıyla dikkat çekiyordu. Medyada zaman zaman eleştirilere maruz kalan Wildenstein, kendisini estetik dünyasının simgesi haline getiren bu görünümünü savundu.
"Hiç Estetik Yaptırmadım"
Wildenstein, görünümü hakkında yapılan yorumlara rağmen çok kez şaşırtıcı bir açıklamada bulunarak, "Hiç estetik yaptırmadım ve botokstan nefret ediyorum" demişti. Bu sözleri, uzun yıllar boyunca estetik cerrahıya milyonlar harcadığına dair yaygın görüşle çelişiyordu.
Kendisinin bu çıkışlarına rağmen, estetik dünyasındaki yerini ve popüler kültürdeki etkisini hiçbir zaman kaybetmedi. ‘Kedi Kadın’ lakabı, hem estetik cerrahinin sınırlarını zorlayan bir figürün hem de toplumsal algıların bir yansıması olarak hafızalarda yer etti.
Dünyaya Bırakılan Bir Miras
Jocelyn Wildenstein, sadece görünümüyle değil, aynı zamanda sosyete yaşamındaki ilginç hikayeleriyle de tanınmaktaydı. 1999 yılında kocası Alec Wildenstein ile olan görkemli boşanma davasında, dünyanın en yüksek nafakalarından birine hak kazandı. Bu dava, kendisinin kamuoyundaki yerini daha da pekinleştirdi.
Ölümü, magazin dünyasında büyük yankı uyandırırken, estetik cerrahi ve toplumsal algılar üzerine tartışmaları tekrar gündeme getirdi. Jocelyn Wildenstein, kendisini eleştirenlere rağmen, cesur tercihleriyle hafızalarda kalmayı başardı.
