Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği 'Anttalks' etkinliği kapsamında gerçekleştirilen 'Deprem Dirençli Antalya' söyleşisinde, ünlü yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin deprem riski ve önlemleri hakkında hayati bilgiler paylaştı. Görür'ün vurguladığı gibi, Türkiye, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAFH) gibi önemli tektonik yapılar nedeniyle yüksek sismik aktiviteye sahip bir bölgede yer alıyor. Tokat ve çevresi, bu fay hattı üzerinde özellikle riskli alanlar arasında bulunuyor.

Görür, deprem konusunda alınması gereken önlemleri ve toplumsal hazırlık ihtiyacını vurgulayarak, "Her depremde 80-90 bin insanı bir gecede toprağa veremeyiz. Bu bize yakışmıyor. Türkiye'de herhangi bir yerde, sabah uyandığımızda 7 ve üzeri deprem olabilir" ifadelerini kullanarak, özellikle belediyeler ve hükümet düzeyinde depreme karşı dayanıklı yapılaşmanın önemine dikkat çekti.

Tokat ve ilçeleri, tarihsel olarak birçok büyük depreme tanık olmuş ve bu depremler, bölgenin sosyal ve ekonomik yapısını derinden etkilemiştir. 1939 Erzincan depremi gibi tarihi felaketler, bölgede yıkıcı sonuçlara yol açmış ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Görür, bu tür felaketlerin tekrarını önlemek için deprem bilincinin artırılması ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemleri alması açısından büyük önem taşımaktadır. Görür, deprem riskinin ciddiye alınması ve her düzeyde hazırlık yapılması gerektiğini belirtmektedir. Buna ek olarak, bireylerin de deprem bilinci ve hazırlık seviyesini artırması, can ve mal kaybını minimize etmek için kritik öneme sahiptir.

Tokat ve genel olarak Türkiye'nin deprem riskine karşı daha dirençli hale gelmesi için yapılan bu tür söyleşiler ve uyarılar, deprem bilincinin artırılması ve gerekli önlemlerin alınması açısından değerli birer kaynaktır. Prof. Dr. Naci Görür'ün çalışmaları ve uyarıları, deprem riski yönetimi konusunda bir yol haritası sunmakta ve toplumu daha güvenli bir geleceğe hazırlamaktadır.

Tokat’ta deprem gerçeği… Tarih boyunca 30 büyük deprem

Tokat ve ilçelerine afet türleri açısından bakıldığında, deprem afeti kuşkusuz ilk sırada yer almaktadır. İl merkezi ve ilçeler, bulunduğu jeolojik konum itibariyle tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremlere maruz kalmıştır. Çok sayıda araştırıcı tarafından incelenen Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ),Türkiye'nin en önemli tektonik yapıları arasında yer almaktadır. Genel fay karakteristiği açısından sağ yönlü doğrultu atımlı fayı gösteren ve Tokat il merkezinin yaklaşık 50km kuzeyinden geçen KAF zonu, doğuda Varto yakınlarından başlayarak batıda Soroz körfezine kadar uzanmaktadır. Sismik açıdan aktif olan bu fay zonu, çok sayıda can ve mal kaybına neden olmuştur.

Türkiye’nin deprem açısından en aktif bölgelerinden biri olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, 1600 kilometre uzunluğunda olup, batıda Biga Yarımadasından doğuda Erzincan’a ve oradan İran’a kadar uzanmaktadır. Bu fay hattının, Kelkit vadisinin kuzeyindeki araziler doğuya, güneyindekiler ise batıya doğru hareket etmektedir. Bu coğrafi konum, Tokat ve çevre ilçelerini deprem riski açısından oldukça hassas bir bölge haline getirmektedir.

Tarih boyunca en az 30 büyük depremle sarsılan Tokat, 1939, 1942 ve 1943 yıllarında meydana gelen yıkıcı depremlerle en büyük acıları yaşamıştır. 1939’daki Erzincan depremi, 7.9 şiddetindeki sarsıntıyla Kelkit Vadisi’nde Niksar, Reşadiye, Suşehri, Koyulhisar, Erzincan ve Erzurum’u da etkilemiş, Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca 2600’den fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Bu deprem, ‘Erzincan Ağıtı’ adıyla halk arasında destanlaşmıştır. Reşadiye’nin o dönem belediye başkanı Tahir Bey, eşi ve oğlu Aydın ile birlikte hayatını kaybetmiş ve bu trajedi türkülere konu olmuştur.

1942’de Erbaa ve Niksar’ı etkileyen deprem, 1939’daki depremden daha fazla can ve mal kaybına neden olmuş, Erbaa neredeyse haritadan silinmiştir. 1943’teki deprem ise, Erbaa halkının bir nebze de olsa rahat bir nefes almasının ardından, 26/27 Kasım gecesi gerçekleşmiştir. Bu depremde 12 kişi hayatını kaybetmiştir. Halk, depremlere daha dayanıklı binalar inşa etmeye başlamış olsa da, arka arkaya yaşanan bu üç yıkıcı deprem Erbaa’nın eski yerinden, Imbat Deresi’nin batısındaki Ardiçlık mevkisine taşınmasına sebep olmuştur.

Bu tarihi felaketler, bölgenin deprem tarihinde önemli bir yer tutmakta ve Tokat ile çevresindeki yerleşimlerin deprem riski yönetiminde dikkate alınması gereken önemli dersler sunmaktadır.

Tokat'ta Fay Hattı Nereden Geçiyor?

Tokat’ta Esençayı olarak bilinen, Niksar çayının güneyinden başlayıp, Erbaa’nın güneyine kadar uzanan yaklaşık 30-40 km uzunluğundaki bir fay bölgedeki önemli deprem kaynaklarından birisi olarak uzmanlar tarafından belirlenmiştir.

Tokat Kaçıncı Derece Riskli Bölge?

Tokat ili birinci derece riskli bölgeler arasında yer almaktadır.

Tokat Riskli İlçeler

Tokat'ın birinci derece riskli ilçeleri şu şekildedir;
Turhal,
Almus,
Reşadiye,
Başçiftlik,
Doğanyurt,
Çamiçi,
Gökdere,
Gökçeli,
Karayaka,
Erbaa.

Editör: Haber Merkezi