İlk bakışta çok keskin bir ifade gibi gelebilir.
Sana ne diyenler olabileceği gibi nedenini merak edenler de olur.
Malum Tokat Ticaret ve Sanayi Odası uzatılmışta olsa bir seçim dönemine daha girdi. Her seçimde olduğu gibi Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri içinde 4-5 adayımız var.
Adaylığını açıklamış iki isim Sami Ülkü ve Ali Çelik olduğu gibi önümüzdeki günlerde de Ahmet Arat, Fatih Gökdere ve İbrahim Bülbül’ün isimleri de bekleniyor.
İlerleyen süreçte bu seçimlerle alakalı epey bir yol katedilecektir. Lakin ben neden bugünden bu başlığı kullandığımı izah etmek istiyorum.
Hekim olan Ali bey bu seçim sürecinde ekip arkadaşları ile birlikte “değişim ve atılım” grubu adı altında bir birliktelik oluşturmuş ve buna yönelik yol haritalarını anlatan bir kitapçık hazırlatmış. Buraya kadar herşey normal. Konu başlığa gelince..
Birinci niye!...
“Bu kitapçığın hazırlanmasında bir ajansla çalıştım, fakat bu kitapçığı basacak bir matbaanın Tokat’ta olduğunu bilmiyordum” şeklindeki ifade Ticaret ve Sanayi Odası başkan adayına ait bir ifade. Bilgilendirmek için yazıyorum, Tokat merkez ve ilçelerinde yaklaşık 30 adet matbaa var ve hepside bu işin altından kalkabilir. Ve matbaalar teknik anlamda üretim ekonomisinin bir ürünüdür. (Bu aktarım bir ifade olduğu için düzeltilebilir)
İkinci niye!...
Kitapçığın genel şekline baktığımızda içerik alel acele hazırlanmış ve ortaya birşey koyalım düşüncesi oluşmuş. Bir ifade de “değişmeden asla gelişemeyiz” cümlesi sanki çatı slogan. Ancak anlatımların bir tamamı ya eski yönetimlerin kullanmış olduğu yada kullanıyor oldukları ifadeler. İlk 5-6 sayfada ifade edilenler 2009-2013 dönemini anlatıyor. Denenmişliklerin ötesine geçmiyor. O zaman değişim nerde? Sorusu cevabını bu kitapçıkta bulamıyor.
Aslına bakarsanız hekim beyin mesleği öğrenilmişliklerin uygulamasının ötesinde değil. Onun içinde öğrendiği tedaviyi uygulamaya çalışması çok normal. Lakin bu memleketin kurtuluş reçetesi olabilir mi? Ben sanmıyorum...
Yani bir kere baştan teşhis konulamamış. Tedavi ise bilindik ifadelerle geçiştirilmiş. Memleketin kanser olmuş sorunlarına kaldı ki alternatif tıpla çözüm aramak sadece zaman kaybetmenin ötesine geçmeyecektir.
Üçünçü niye!...
Oldu ki bu seçimleri kazandı. Ali bey aynı zamanda Tokatspor yönetim kurulu üyesi. Önceki gün Tokatsporla alakalı “Biz bu kadar yapabiliyoruz. Varsa daha iyi yapacak olan buyursun gelsin, saygı duyarız. Kongre kararı almaya hazırız” ifadesini ihlas haber ajansına kullandı. Değerlendirmeyi ekibine ve seçmenine bırakıyorum.
Dördüncü niye!...
SÖZÜN BİTTİĞİ YER
Bu ifade kitapçığın son sayfa mesajı... Ben de söz bulamıyorum, neden buraya konulmuş, hangi amacı gütmüş bilinmiyor.
Biraz kafa yordum ve şöyle düşündüm.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Ali Çelik bey geçmiş yıllarda siyaseten bazı girişimlerde bulundu. Yine bence o günlerden kalma belki de copy-past yaparak yanlışlıkla buraya konulmuş olabilir, diye düşünüyorum.
Hepimizin bildiği bir şey var ki Tokat Sigara Fabrikası bugünkü iktidarın özelleştirme çalışmaları sırasında Tekel ile birlikte satılan yerleri arasında. 2008 yılına kadar faaliyet gösteren sigara fabrikası o tarihten sonra kapatıldı. Ali beyin “sözün bittiği yer” başlıklı son sayfasında “Bunun Sorumluları Hala Konuşabiliyorlarsa Hepimiz Susmalı ve Düşünmeliyiz” ifadesi yer alıyor.
Susmayım ama düşüneyim dedim”...
Ali beyin ifadesi ile o fabrika bugün ucube duruma geldi ise
... ve bu işte bir vebal varsa o zaman sorumlu siyasi iktidar ve siyasi aktörler olmalı. Bu yanlış bir girişim ise konunun muhatabı Adalet ve Kalkınma Partisi olmalı…
Yerele indirdiğimizde dönemin milletvekilleri Dr. Şükrü Ayalan, Av. Zeyid Aslan, Dilek Yüksel, Hüseyin Gülsün, Belediye Başkanı Adnan Çiçek, İl Başkanı Mustafa Boyraz, İlçe Başkanı Ahmet Bay...
Evet bugün hala hem yukarıdakiler hem yereldekiler konuşuyorlar.
Yanlışmıyım dersiniz.
Peki bu ifadeyi Ticaret ve Sanayi Odasının bu seçimlerine getirecek olursak ne diyebiliriz.
Tekel’in satış döneminin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Arat değil, ona bir vebal atabilir miyiz?
Sami Ülkü ve Fatih Gökdere’ye ise ancak sigara içmedikleri için bu fabrikaya gereken desteği vermediniz, denebilir.
İşin özü!...
Teşhis yanlış kurulursa şifalı otlarla bile tedaviyi yapmaya kalkmak asla sonuç vermeyecektir. O zaman gelmek için gerekçesi olmayanların gelememe ihtimalini sevebiliriz.
Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde benim oyum yok, onun için benim adayım olamaz... lakin bir birey olarak memleket için sadece kaygılarım var...