Osmaniye’de, 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen ve 40 yıl kullanıldıktan sonra müzeye dönüştürülen Kadirli Kent Müzesi’ne, eğitim kurumları başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışından gelenler yoğun ilgi gösteriyor.
Kadirli ilçesinde 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen bina, Kadirli Belediyesi ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından restore edilmesinin ardından 14 yıl önce ziyarete açıldı. Toplam 2 bin 548 metrekare alana sahip müzede yörenin kültürel ve folklorik özellikleri ile sosyal ve ekonomik yaşantısına dair ögelerin sunulduğu müzede, Çukurova’da doğmuş ve yetişmiş Yaşar Kemal, Aşık Abdulvahap Kocaman, Aşık Feymani ve arkeolog Halet Çambel gibi isimlerin bal mumu heykelleri, özel eşyaları ve eserleri yer alıyor.
"Biz bu müzeyi yaparken eğitim kurumu gibi düşündük" diyen Kadirli Kent Müzesi sorumlusu Cevahir Yıldızeli Zararsız, "Cezaevi binası 1970’li yıllarında cezaevi olarak inşa edildi. 2010 yılına kadar cezaevi olarak faaliyet gösterdi, 2010 yılında cezaevinin kapatılıp Osmaniye’ye taşınmasıyla bu bina harabe durumundaydı, Belediye ve DOĞAKA olarak burayı biz müzeye çevirdik. Müzemiz açılalı 8 yıl oldu, 7 Mart 2016 Kadirli’nin kurtuluşunda da ziyarete açıldı. İçeride bizim Kadirli’mizin kimliğini temsil eden eserler var, Kadirli’nin tarihçesi, Kadirli yemek kültürü, düğün geleneği, geleneksel çocuk oyunları bölümü, tarım bölümü, meslek grupları yine biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesi aşıkların, yazarların yoğun olduğu bir yer. En başta Yaşar Kemal geliyor, dünyaca ünlü Kadirli’mizi tüm dünyaya tanıtan İnce Memed kitabıyla Yaşar Kemal’in silikon heykelini yaptık. Yine cezaevi anısından yaptığımız hapishane bölümümüz var. Hemen yan tarafta Huğ evimiz var, Huğ ev biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesinin konar göçerlikten sonra yerleşik hayata geçişi temsil ediyor. Tek odalı, geniş ailenin hep birlikte yaşadığı bir Huğ evimiz mevcut. Biz restorasyon döneminde duvarda hala cezaevinde kalan mahkumların kendi duygu ve düşüncelerine anlatılan yazıları vardı. Bunlar restorasyon aşamasında yok olmasın diye biz bunları cezaevi bölümüne taşıdık. Orada sergileniyor o yazılar şu an. İki tane de cezaevi döneminde kalan avlu bölümü, havalandırma bölümleri var. Biz o cezaevindeki o karanlık ortamı yok etmek için şu an çocuklarımızla birlikte orada kitap okum etkinlikleri yapıyoruz havalandırma bölümünde. Biz müzeyi kurarken eğitim kurumu gibi düşünüyoruz. Çocuklarımıza anlatmak, Kadirli’mizi kültürümüzü tanısınlar ki tüm dünyaya onlar vesile olsun tanıtıma aşamasında. Buradan ben herkesi müzemize davet ediyorum, gelip görmelerini istiyorum" dedi.